Blog

Panik Atak Neden Olur?

Panik ataklar aniden ortaya çıkan ve yoğun bir korku ve endişe hissi ile karakterize olan nöbetlerdir. Bu ataklar, genellikle beklenmedik bir şekilde ortaya çıkarlar; hızlı kalp atışları, nefes darlığı ve titreme gibi fiziksel belirtiler ataklara eşlik edebilir. Peki, bu panik atakların neden kaynaklandığını ve neden gerçekleştiğini hiç merak ettiniz mi? Bu makalede, panik atakların temel nedenlerini inceleyecek ve beynimizin savunma mekanizmalarının nasıl çalıştığını keşfedeceğiz.

Beynin Alarm Sistemi

İnsan beyni, içsel ve dışsal tehlikelere karşı kendini koruma amacıyla bir savunma ve alarm sistemi ile donatılmıştır. Bu sistem, bilinçdışı bir reflekstir ve ilkel bir savunma mekanizması olarak işlev görür. Temel amaç, bireye tehlikenin varlığını bildirmek ve ardından kişinin kendini koruma bilincini harekete geçirmektir. Bu nedenle, bu sistemi bir alarm sistemine benzetebiliriz; alarm çalar, tehlikeyi haber verir, ardından tehlikeyi değerlendiririz ve bilinçli olarak korunma adımları atarız.

Panik Bozukluğunun Gizemi

Panik bozukluğu, aniden ortaya çıkan ve yoğun endişe ve korku hissi nöbetleri (panik ataklar) ile giden bir hastalıktır. Panik bozukluğunun tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte, bu durumun beyindeki alarm sisteminin yanlışlıkla aktive olmasıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu durumu, bir tür “alarm sistemindeki kısa devre” olarak düşünebiliriz.

Sempatik Sinir Sisteminin Rolü

Panik atakta beyindeki alarm sistemi devreye girdiğinde, “savaş ya da kaç” tepkisinden sorumlu olan sempatik sinir sistemi harekete geçer. Bu durum, hızlı kalp atışı, sığ ve hızlı solunum, titreme, terleme gibi fizyolojik değişikliklere neden olur. Ancak bu durumda, gerçek bir tehlike olmadan alarm sistemi yanlışlıkla tetiklenmiştir.

Panik Ataklarının Kısır Döngüsü

Bir panik ataktan sonra, kişi içsel belirtilere aşırı duyarlı hale gelir, masum fizyolojik tepkiler tehlikeli olarak yorumlanır ve bu belirtilerin tekrarlamasından korkar. Bu, bir kısır döngü yaratır; birey vücuttaki duyumlarına aşırı odaklanır ve bu durum başka bir panik atağı tetikleyebilir. Bu, kendini besleyen bir döngüdür ve tekrarlayan panik ataklar sonunda panik bozukluğunun gelişimine yol açar.

Savunma Mekanizmasından Zararlı Reflekse

Aslında başlangıçta bizi koruma amacıyla tasarlanan ilkel bir refleks artık zarar kaynağı haline gelmiştir.  Yani aslında bu bilinçdışı refleks bireyi tam anlamıyla devamlı korumaktan ziyade bir tehlikenin olduğunu haber vermek ve ilk adımı atmak üzere tasarlanmıştır diyebiliriz. Bu nedenle devamlı olarak aktive olması artık bireye zarar vermeye başlayacaktır.

Fiziksel Sağlıkta Benzer Durumlar

Bu durumun örnekleri sadece ruhsal hastalıklarda değil, fiziksel rahatsızlıklarda da görülebilir. Örneğin, yüksek tansiyonda damar basıncı arttığında, kalp bu basıncı yenmek için ilk tepki olarak büyümeye başlar ancak bu büyüme sürekli olduğunda kalp hastalıkları meydana gelebilir.

Enfeksiyonlarda bağışıklık sistemi bakteri ve virüsleri yok ederken, uzun süreli bir iltihabi tepki organlara zarar verebilir, COVID-19 pandemisinde gündemde olan sitokin fırtınası gibi…

Panik Atak Sonrası Kısır Döngü

Panik ataktan sonra içsel uyaranlara karşı aşırı hassasiyet ve tekrarlayan panik ataklar sonucunda bir kısır döngü oluşursa, sonunda panik bozukluğu gelişir.

Sonuç

Sonuç olarak panik ataklar, bilinç dışı ve bilinçli süreçlerin döngüsü ile oluşur. Hayatta kalmak için bireyi korumaya çalışan bilinçdışı bir savunma mekanizmasının aktive olması sonrası bireyin bu durumu değerlendirmesi, yorumlaması ve davranışları ile ilişkilidir…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir