Blog

Psikoterapi Nedir?

Psikoterapi Nedir?

Psikoterapi; Psikoloji biliminin temel ilke ve kuralları zemininde, hasta ya da danışanla karşılıklı konuşma ve iletişime dayanan teknik ve yöntemlerin bütünüdür. Bu yöntemler; duygusal çatışmaları çözümlemeye, kaygı, gerginlik çökkünlük gibi birçok ruhsal belirti kümesini azaltmaya ve ruhsal uyum düzeyini artırmaya yardımcı olur.

Danışanın psikoterapi ile kendi ruhsal yapısını öğrenmesi, duygu, düşünce ve davranışları ile ilgili farkındalık kazanması nihayetinde bunları kontrol edebilmeyi öğrenmesi; problemleri karşısında çözüm üretebilmesi ve söz sahibi olması amaçlanır.  Yani danışanın yaşadığı sıkıntıların sebeplerini anlayarak, öğrenerek sorununun özünü kavraması amaçlanır; böylece kişi düşüncelerin, davranışların ve duyguların birbirlerini nasıl etkilediğini anlayacak, sorunun kaynağını bulduğunda çözüm kolaylaşacaktır.

Sonuç olarak iyileşme, aslında kişide var olan ruhsal güçlerin yine ruhsal araçlarla hareket ettirilmesi ile ilişkilidir ve böylece duygu, düşünce ve davranış değişikliği amaçlanır.

Peki psikoterapi bu etkileri nasıl yapar?

Son yıllarda beyindeki değişebilirlik yani beyin plastikliği ile ilgili yapılan güncel çalışmalar psikoterapilerin, tıpkı ilaçların yaptığı gibi beyinde bazı yapısal ve işlevsel değişikliklere neden olduğunu göstermiştir.  Ayrıca bu yapısal ve işlevsel değişiklikleri beyin görüntüleme teknikleri ile saptamak ta mümkündür. Bu nedenle psikoterapinin aslında sadece ruhsal değil biyolojik bir tedavi olduğu da artık kanıtlanmıştır.

Psikoterapi Ne Değildir?

Psikoterapi; bireyin kendisine öğüt verildiği, dertlerinin paylaşıldığı veya hayatı adına kararlar alındığı bir teknik değildir. Burada ana hedef mutlu etmek, rahatlatmak ya da temelsiz bir özgüven aşılayarak göndermek değildir.

Yani psikoterapi sadece danışanın dertlerini döküp rahatladığı, psikoterapistin de yalnızca iyi bir dert dinleyici olarak kaldığı bir süreç değildir; psikoterapist durumla ilgili yorumları, yüzleştirmeleri, gerekli teknik ve saptamaları yapmak durumundadır.

Kendi Uyguladığım ve deneyimlediğim terapi ekollerinden örnek vermek gerekirse; bilişsel davranışçı terapide duygu-düşünce-davranış ilişkisini incelemek ve kişiye ileriki yaşamında da kullanabileceği problem çözme teknikleri göstermek, EMDR’ de ise özellikle travmatik yaşantılardan sonra oluşan duygu-düşünce karmaşasını işlemek-çözümlemek amaçlanır…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir